Blog
El işi sektörü COVID-19 salgınına nasıl uyum sağladı?

Koronavirüs çoğu sektörde büyük hasara yol açtı ve birçok girişimcinin piyasada nasıl kalacağını düşünmesi gerekti. Finansal olarak yeterince güçlü olmayan küçük ve mikro işletmeler büyük ölçüde zarar gördü – etkilenen sektörlerin başında el işçiliği yer almaktaydı ve bunların çoğu için ekonomik kapanma, turizm, etkinlikler veya hobi endüstrisi duraklamasıyla ile birlikte bu durum, toplam gelir kaybı anlamına gelmekteydi. İnsanlar çoğunlukla temel ve hayati ihtiyaçlarına odaklandılar, faaliyetler neredeyse yoktu ve hareketlilik azaldı / kısıtlandı. Bununla birlikte, el işi sektörü yeni duruma uyum sağlamak için çözüm bulmayı başardı.
Bunun için her bir ortak ülkede gündeme getirilen aşağıdaki iyi uygulama örneklerine bakınız.
Litvanya
İlginç bir olgu ortaya çıktı: El işi yapmanın hem çocuklar hem de yetişkinler için gerilimi ve stresi azalttığı yaygın olarak bilinmektedir, bu nedenle şu anda karantina nedeniyle daha fazla boş zamanları olan insanlar el işi yapmaya ve satmaya başladı.
Sonuç olarak, Litvanya el sanatları pazarındaki rekabet önemli ölçüde arttı.Ayrıca, salgın sırasında, çeşitli Litvanya el sanatlarının satıldığı yeni çevrimiçi gruplar ve çevrimiçi alışveriş web siteleri oluşturuldu. Bu özellikle göze çarpan bir eğilim, çünkü Litvanya’da salgından önce pek çok çevrimiçi el sanatları dükkânı yoktu ve el işi reklamları çoğunlukla belirli Facebook gruplarında gerçekleştiriliyordu.
Ayrıca, Litvanya’daki e-mağazaların katalogunu, e-mağaza hediye kartını, kendini e-mağazanızı oluşturmayı, e-ticaret eğitim videosunu sunan arşivi, ortaklar tarafından sunulan özel teklifler ve sponsorların katalogunu içeren çevrimiçi (online)kampanyaların yanı sıra Girişimci Litvanya tarafından #internetekarantinonera (# internette karantina yok) adlı çevrimiçi kampanya başlatıldı.
Noel tatillerinden önce karantinanın sıkılaştırılmasına ve ülkenin tüm büyük süpermarketlerinin kapanmasına rağmen, sakinler çevrimiçi olarak el yapımı hediyeler satın alma ve böylece yerel zanaatkârları destekleme fırsatına sahipler.
Ayrıca, pandemi sırasında kendi başına, sevdikleriyle ya da çocuklarıyla el işi yapan ya da sadece Litvanya el yapımı ürünleri destekleyen influencerlar, ünlüler ve blog yazarları hakkında medyada makaleler artmıştır. Bu şekilde, el işi fikrinin kendisi, kamusal söylemde giderek daha fazla popülerlik ve ilgi kazanıyor.
Aynı şekilde, Litvanya hükümeti de zanaatkarları ve onların küçük işletmelerini unutmadı, devlet bağışları küçük işletmeleri desteklemenin yollarından biri.
Polonya
Zaten bu yılın Nisan ayında, Polonya istihdamda 10 yılın en büyük düşüşünü yaşadı.
Pek çok küçük firma hastaneler için maske dikerek ya da kask yaparak sağlık hizmetini desteklemeye başladı.
Şimdiye kadar giysi veya çanta tasarlayan ve üreten markalardan bazıları, tekliflerini güncel ihtiyaçlara göre uyarlayarak yetişkinler ve çocuklar için koruyucu maskeler dikmeye başladı. Diğer zanaat sektörleri işlerini büyük ölçüde internete taşıdı.
Çevrimiçi atölye çalışmalarının bir parçası olarak zanaatkarlar, manuel üretim meraklılarının kendi evlerinde el işi macerasına başlamalarını sağlayan özel basit araç setleri hazırladılar. Facebook’taki „Knee Weaving” grubuna sadece birkaç gün içinde yaklaşık 500 kullanıcı katıldı. Bazı şirketler, hizmetleri ve ürünleri için „gelecek” kuponları sunmaya karar verdi. Hayatta kalmak için başka bir fikir, güçlerini birleştirmek ve komşu işletmeleri destekleyen faaliyetlere katılmaktı. Birkaç hafta boyunca Instagram’da yürütülen ve Polonyalı tasarımcıları ve üreticileri işaretleyen ve takipçilerini ürünlerini tanımaya teşvik eden „Polonya Markalarını Destekliyorum” kampanyası buna bir örnektir.
Romanya
Pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, Romanya’da da farklı paydaşlar ve etkileyiciler tarafından sosyal medyada yerel ürünleri satın almaya yönelik destekleyici bir kampanya geliştirildi.
Ayrıca bazı zanaatkârlar, el sanatlarını güncel pazar taleplerine uyarlayarak maske ve diğer koruma ürünlerini üretmeye başladı.
E-ticaret patladı, ünlü çevrimiçi mağazalar tekliflerine zanaat ürünleri dahil etti, yerel ürünlere adanmış yeni çevrimiçi mağazalar ortaya çıktı. Ayrıca el işi ürünleri, Facebook platformunda oluşturulan çok sayıda el işi grubu aracılığıyla veya uzman derneklerin iş sayfaları aracılığıyla satıldı.
Online ticarete paralel olarak, Romanya’nın vakaların görülme sıklığının düşük olduğu belirli bölgelerinde çevrim dışı ticarete izin verildi. Bölgesel olarak alınan tedbirler, sıkı kurallarla iyi tanımlanmış çevrelerde küçük zanaat fuarlarının düzenlenmesine izin verdi.
Romanya’nın bu bölgelerinde, bu tür girişimlerin risk ve maliyetlerini üstlenen örgütler vardı. Haziran-Ekim ayları arasında 5 aylık yerel el sanatları küçük fuarı ve küçük bir Noel yerel el sanatları ve gıda Pazarı düzenleyen Produs în BN Derneği’nin durumu budur ve bu etkinlikler, özellikle de özel ürünler yaratanlar için, üreticiler için gerçekten taze bir soluktu.
Slovakya
Süregelen COVİD-19 pandemisi hepimizin hayatını etkiledi. Girişimcilerin, esnafın, küçük ve orta ölçekli işletmelerin satışlarında nasıl büyük bir düşüş yaşadığını gördük ve bu durum, sürekli artan işsizliğe de olumsuz olarak yansıdı.
Tüm iş çevreleri çevrimiçi kampanyalarda örneklendiği gibi ürün ve hizmetlere uyum sağlamaya çalıştı: „Maske takmak utanılacak bir şey değildir”, bu, Slovakya’dan ünlü ve etkili insanlar de dahil olmak üzere sosyal ağlar aracılığıyla yayıldı. Slovak işletmelerin yanı sıra yetenekli kişiler de durumu kendi insiyatiflerine aldılar ve hastaneler ile ihtiyaç duyanlar için yüz maskeleri dikmeye ve koruyucu yüz siperleri üretmeye başladılar.
Virüsün yayılmasına yönelik kısıtlamalar, mikro işletmelerin, esnafların veya tüccarların çalışmasını da çok zorlaştırdı. Bu nedenle mümkün olan en kısa sürede, sınırlı sayıda ve hijyenik önlemlere uygun olarak çeşitli etkinlik ve fuarlara katılarak el sanatlarını tanıttılar. Yine de zanaatkârlar, e-ticaretin büyük bir patlama yaşadığı çevrimiçi platformlara giderek daha fazla odaklanmaya çalışıyorlar. Sosyal ağlarda, Facebook başta olmak üzere, 14 binden fazla üyenin bulunduğu, üyelerin fikir alışverişinde bulundukları ve el işlerini, el yapımı ürünlerini sergiledikleri birçok grup mevcut. Çeşitli el sanatları atölyeleri çevrimiçi dünyaya taşındı ve ilgilenenler, web kameraları aracılığıyla örgü ve nakış benzeri bireysel el sanatlarını öğreniyorlar. Özellikle bu yıl yaşanan kısıtlamalar ve kapanmalar ile birlikte Noel tatillerinde ailelerin, stersi azaltmayaetkisi olduğu kanıtlanan yaratıcı el yapımı ürünlerini üreterek ve birlikte vakit geçirerek zamanlarını değerlendirdikleri ve becerilerini de artırdıkları görülüyor.
Türkiye
Türkçe’de “her şerde bir hayır vardır” deyişi, olumsuz günlerde insana olumlu bir his vermeyi amaçlamaktadır.
COVID-19 söz konusu olduğunda, İnternet üzerinden ürün satışı inanılmaz bir şekilde artıyor ve el sanatları sektörü, mikrodan büyük ölçeklere kadar değişen bir yelpazede F2F-Trust’ın felsefesine paralel olarak, ürettikleri el sanatlarını pazarlamak için interneti kullanıyorlar.
İnsanlar alışkanlıklarını değiştirip daha fazla online pazarlama ve online alışverişe geçerken, COVID-19 salgınından kurtulduktan sonra bile F2F-Trust sistemine, benzer bir biçimde devam eden ilgiyi görmeyi umuyoruz.